29 Kasım 2013 Cuma

Paralel evrenler gerçek mi

EVRENDEKİ HER BİR KARADELİK YENİ BİR EVREN'E AÇILIYOR OLABİLİR

Evrenimiz bir kara deliğin içinde bulunuyor olabilir. Her ne kadar kulağa garip gelse de, bu teori evrenin başlangıcı ve şu anki gözlemlediğimiz halinin en iyi açıklaması olmaya aday. Bu teori yaklaşık son 10-20 yıldır bir grup teorik fizikçisi tarafindan detaylı olarak araştırılmaktadır.

Standart büyük patlama teorisi, Evrenin görünürde mümkün olmayan bir tekillikten, sonsuzluk derecesinde yoğun madde konsantrasyonu bulunduran inanılmaz küçük bir noktadan genişleyip bugunkü haline aldığını ileri sürmektedir. Her ne kadar başarılı bir teori olsa da, bu teori cevaplanmamış pek cok soru icermektedir. Çok hızlı bir şekilde evrenin genişlediğini öne süren ve geçtiğimiz yıllarda ortaya atılan Enflasyon teorisi, var olan soruların sadece bir kısmını cevaplamada yeterli olabilmiştir, fakat asıl önemli olan sorular hala cevapsızdir: "Büyük Patlamayı ne başlattı?" Enflasyon neden durdu? Evrenin genişleme hızını arttırdığı düşünülen kara maddenin kaynağı nedir?

Evrenimizin bir kara maddenin içinde olduğu fikri, bu ve bunun gibi pek çok soruya cevaplar sağlamaktadir. Şu anki fizik bilgimizle mümkün olmayan tekillik kavramlarini elimine etmektedir. Ve bu fikir, kaynağını fizikte var olan iki temel teoriden almaktadir.

Bunlardan birincisi modern kutleçekim teorisi olan ve evreni büyük ölçeklerde tanımlayan Einstein'ın genel görelilik teorisi. Bu teoriye gore evrendeki herhangi bir olay uzay-zamanda bir nokta olarak meydana gelir. Guneş gibi büyük kütleli bir obje bu uzay-zamani "büker" ya da “eğer”, aynen kanvasın üzerinde duran bir bowling topunun yaptığı gibi. Aynı şekilde Güneşin kütleçekimindeki bu eğrilikler Dünya ve dünya gibi Güneş etrafında dönen diğer gezegenlerin hareketini değiştirir. Güneşin bu sekilde diğer gezegenleri çekmesi bize kütleçekimi kuvveti gibi gözükür.

İkinci teori ise evreni küçük, yani atom altı ölçeklerde açıklayabilen kuantum mekaniği. Yalniz burada önemli olan nokta, kuantum mekaniği ve genel goreliliğin şu anda tamamen ayrı teoriler olduğudur; fizikçiler atomaltı parçacikların kara deliklerdeki davranışı fenomenini açıklayabilmek için bu iki teoriyi “kuantum kütleçekimi” teorisi adi altında birleştirmeye calışmaktadırlar.

1960’larda ortaya atılan Einstein-Cartan-Sciama-Kibble kütleçekimi teorisi kuantum mekanik etkilerini de içermektedir. Boylece, hem kuantum kutlecekimi teorisine bir adim daha yaklasmakta hem de evrenimiz icin alternatif bir tablo gostermektedir. Genel gorelilik teorisine yapilan bu ekleme “spin” adi verilen onemli bir kuantum ozelligini icermektedir. Spin, elektronlar gibi atom alti parcaciklarin donme hareketlerinden kaynaklanan bir ozellik, buz uzerinde donen patencinin donusunden dolayi sahip oldugu acisal momentum gibi.

Çeviri: Fulya Çifter (Yaşamın Kökeni Editörü)
University of Massachusetts Lowell Department of Physics

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder